0530 708 54 54
0530 708 54 54

YAZARLAR

Alevler odun atanları yaktı

PKK’nın bir terör örgütü olduğundan kuşkusu olan var mıdır? Gerek ABD gerekse AB terör listelerinde PKK’nın adı yer alıyor. Ama yıllardan beri aynı PKK Fransa’da fink atıyor, haraç alıyor, para topluyor, kara para aklıyor, uyuşturucu satıyor, beyaz kadın ticareti yapıyor ve himaye görüyor. Fransız Devleti’nin kurumları, siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, medyası teröristleri koruyor ve kolluyor, tıpkı daha önce 80’li yıllarda üstümüze saldıkları Asala terör örgütü gibi.  Bu ne maskaralıktır! 

Ankara garı saldırısı ve fransa 

10 Ekim Ankara garı saldırısında 100 kadar vatandaşımızı kaybettiğimizde Fransız medyası bunu Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ı yıpratmak için kullandı. Terör örgütüne karşı verdiğimiz mücadeleye destek olmak ne kelime, operasyonlara “kirli savaş” dedi. Terör örgütü ve destekçilerinin tezlerini harfi harfine savundu ve onların iddialarını tekrarlayarak “seçimlerde HDP’yi yeni zaferlerin beklediğini” ilan etti. Fransızlara tekrar hatırlatalım: Terörün hiçbir gerekçesi olamaz. Biz terörün her çeşidine karşıyız. Ancak Kürtler adına terör eylemleri yapanların değil gerekçeleri, bahaneleri bile olamaz. Çünkü bizde siyasetin yolları uzun bir süreden beri sonuna kadar açıktır. Bu bakımdan genel bir barış ortamı içinde olan Türkiye’de ülkenin sınırlı bölgelerinde yapılan teröre karşı operasyonlar son derece meşru, yasal ve gereklidir. Fransızlar ise maalesef bizim mücadelemize köstek olmuş ve darbe vurmak istemişlerdir. Bunu asla unutmayacağız. Şimdi onların terör karşısındaki konumuna bakalım. 

Fransa hakkında kuşkular 

Son terör olaylarının kaynağı ABD’nin 2003 Irak müdahalesidir. Saddam’ı silah zoruyla idam eden Batı daha sonra bölgede Şii unsurlarla işbirliği yapmış ve Irak-Suriye Sünni halkı yoğun bir baskı altına alınmıştır. Bugün bütün bu bölge havadan ABD ve müttefikleri, karadan ise İran, Hizbullah, Rusya ve PYD-PKK tarafından işgal altındadır. İşte bu nedenlerle bölgenin Sünni halkı maalesef DAEŞ terör örgütlerinden başka sığınacak bir yer bulamamıştır. Ve binlerce uçak, deniz kuvvetleri, on binlerce askerle cephe savaşı verilirken bu durumu hâlâ terör olarak nitelemek bile mantıksızdır. Fransa’da şiddet kurbanı olan 150 kadar insana üzülürken sadece bombardımanlarda ölen binlerce sivili ve toplam 300 bin Suriyeliyi de unutmayalım. Ayrıca Fransız Hükümeti’nin Suriye yakınlarına uçak gemisi gönderirken bunun doğuracağı riskleri hesaba katan çalışmalar yapmamış olması utanç vericidir. Başkan Hollande’ın bir ay sonraki yerel seçimlerde bu olayın istismarını önlemek için şiddetli bir göçmen düşmanlığı ve İslamofobya başlatması da muhtemeldir. Bu bakımdan dikkatli olmalı, gelişmeleri izlemeli ve endişelerimizi dile getirmeliyiz. Biz onlar gibi irrasyonel şekilde terör eyleminin yapıldığı ülkenin devlet başkanını suçlamıyoruz. Onları sadece sağduyuya ve terörle mücadelede işbirliğine çağırıyoruz. 

Neden fransa 

Fransa Avrupa devletleri içinde Müslüman ve Arap nüfusunun en fazla olduğu ülkedir. Bunun sebebi 19'uncu yüzyıl Fransız sömürgeciliğidir. 1840 Yılında Cezayir’i işgal eden Fransa, Müslümanlar'ın topraklarına zorla el koymuş, daha sonra orada yaşayan Yahudilere Fransız vatandaşlığı vermiş, milyonlarca Fransız’ı oraya yerleştirerek bu ülkenin iliğini, kemiğini 120 yıl sömürmüştür. Aynı şekilde Arap ve siyah Afrika’nın çok büyük kesimi ve Ortadoğu’da Suriye gibi ülkeler yıllar boyunca Fransız sömürgesi kalmıştır. Şimdi bu gidişin bir de dönüşü olmaktadır. Başkalarından yüzyıl öncesi tarihsel olayların hesabını soranlar artık kendi toplumlarına kattıkları eski sömürge çocuklarından bu tür tepkiler alabileceklerini önceden düşünmeli ve tedbirlerini almalıydılar. 

Tek çare 

Fransa ve diğer Batı ülkeleri Suriye krizinin başladığı 2011 yılından beri değişik stratejiler izliyorlar. Ancak hepsinin ortak bir noktası var: Türkiye’yi Ortadoğu denkleminin dışında bırakmak. Bu taktiğin tutmadığı, yüzbinlerce Suriyelinin Akdeniz üzerinden Avrupa kapılarına yığıldığı göçmen krizinde ortaya çıktı. Avrupa’da şimdi en azından bu kriz için Türkiye ile işbirliği yapma eğilimi yavaş yavaş belirmiştir. Ancak bu yetmez. Teröre karşı mücadelede de onları kurtarabilecek olan tek güç Türkiye’dir. Bu devletlerin Türkiye’ye karşı olumsuz tutumlarını bir yana bırakıp, terör ile ilgili bizimle ortak bir strateji geliştirmelerinde bizden çok kendilerinin çıkarı vardır. Tabii bunun için de geçmişte yaptıkları gibi PKK’yı kullanıp Türkiye’yi dizayn etme kurnazlığından kesin olarak vazgeçmeleri gerekir. 

Günün sözü:

Irak işgali bir haydutluk eylemi, açık bir devlet terörü, uluslararası hukukun hiçe sayılmasının açık bir kanıtıdır. 
Harold Pinter (İngiliz yazar)

  
 

Kayahan Uygur Diğer Yazıları

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX